18 Mayıs 2018 Cuma

Ege Ve Parmak Ucumuzdaki İlham / Kağıt Gemi


Ah, küçücük gemi, sulara attın şimdi kendini, delisin
Ah, yakarlar seni, dönemezsin bir daha geri, delisin
Ah, deniz olayım, tuzumu rüzgarda savurayım, deliyim
Ah, ne yelken ne yel, köpüklerde kaybolayım, deliyim.

Ezginin Günlüğü'nün şarkısı Gemi ne harika bir şarkıdır. Ege ile Ekin'in babannesi, hem Ezginin Günlüğü'nün şarkılarını sever, hem gemileri sever, hem de kağıttan gemi yapmayı sever. Ve en çok da Ege ve Ekin'le oynamayı sever:)

İşte günlerden bir gün, Ege ile başbaşa kaldığımızda, masada müsvette kağıtlar görünce:
-Egecim  kendi oyuncağımızı kendimiz yapalım mı ne dersin, diye sordum. Durur mu, 
-Olur babanne, yapalım, dedi.  

Peki ben ne dedim? Ohooo! Babanne sarhoşu olarak coştum... Coştum... Dedim ki:

- Mesela, şimdi bir kaç küçücük gemi yapsak...  Ohhh! Küçücük gemilerimizi sulara atsak.... Hey Ege... Niye duralım ki...  Cuump!  Gemiyle birlikte biz de suya atlasak... Her gemi biraz deniz... Biz de deniz olsak...  Her yanımız mavi... Her yanımız yel... Her yanımız tuz... Heyyy!... Tuzumuzu rüzgarda savursak... Ne yelken... Ne yel Ege... Köpüklerde kaybolsaakkk! Deliyizz!

Babanne ve Ege...  Tam gaz... Bir değil.. İki değil... Tam üç tane kağıt gemi yaptık. Önce pipetlerle üfledik gemilerimize... Rüzgar yaptık... Uçtuk... Uçurduk. Sonra sahiden suya girdi Ege... Banyo yaparken küçücük gemilerimizi pupa yelken yüzdürdü. Çok eğlendik. 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder