26 Kasım 2018 Pazartesi

Ege Ve Ekin'e Babannenin Giysi Tasarımları:)



Geçenlerde Moda tasarımıyla ilgili ciddi bir  makale okuyordum. Oldukça hoş bir yazıydı. Epeyce nasiplendiğimi söyleyebilirim. Moda Tasarımı kendi içinde  Haute Couture ve Hazır Giyim olmak üzere ikiye ayrılırmış. Hazır giyim seri olarak üretilen ve mağaza dağıtımının yapıldığı sistemmiş. Haute Couture ise kişiye özel hazırlanan giysilermiş. 

Moda tasarımcısının:
-  Bu konuda iyi eğitim alması,
-  Çizim tekniklerini, renk uyumlarını iyi bilmesi,
-  Hayal gücünü, düşünebilme yeteneğini doğru ifade edebilmesi,
- Detayları yakalayabilecek iyi  göze sahip olması,
-  Moda tarihini, gelişmeleri bilmesi, gerekiyormuş. 

Aklımda kalanları özetlemeye çalıştığım o ciddi makeleyi okuyunca, Ege ve Ekin için hazırladığım giysi tasarımları aklıma geldi. Misal, yukarıda görüldükleri gibi:)

Laf aramızda, benim yaptığım  asla hazır giyim değil,  haute couture besbelli...  Baksanıza, kişiye özel, renk uyumları, hayal gücü, detaylar şahane değil mi?  

Acaba büyüdüklerinde, "Babanne neler giydirmişsin  bize?" diyecekler mi ki:)


14 Kasım 2018 Çarşamba

Ege Ve Sanat


Az önce fotoğraflara bakarken denk geldim. Ege, bu fotoğraflar çekilirken üç yaşında olabilir diye düşündüm.

Türkiye'deyiz. Babanne  ve Ege çarşafın altına girmişiz. Elimizdeki fenerle film çeviriyormuş gibi eğlenmekteyiz.  

Egecim... Sanatçı olasın, Oscarlık filmler çeviresin, e mi?



8 Kasım 2018 Perşembe

Ekin'le Fısır Fısır...


İşte tam bu fotoğrafın çekildiği anda  var ya... 

Küçük torunum Ekin, ansızın o yumuk yumuk minik kollarını boynuma dolayıverdi. Fısır fısır  bişiler söyleyiverdi.

Ilık nefesine gizlenmiş sözleri kulağımdan  içeri süzülerek, tüm bedenimde çabucak dolanıverdi. Gittiii... Gittiii de...  Hafızamın değil, yüreğimin "en kıymetli  hazineler"  bölümüne usulcacık yerleşiverdi. Nasıl anlatsam size?  İçimi şefkatli bir his kaplayıverdi.

Ne mi söyledi?

Aaa! Dünyaları verseniz söylemem!

Elbette, Ekin'le babannesi arasında gizli:)