Beyoğlu'ndaki Pera Palas Oteli'ne gittiğimde üst soldaki fotoğrafı çekmiştim. Önemli bir bilgiydi. "Ülkenin ahşap ve dökme demirden yapılmış ilk asansörü, Pera Palas Hotel'e 1892 'de, Eyfel Kulesi'nin asansöründen sadece üç yıl sonra takılmıştır." diye yazıyordu. Yaptığım okumalardan öğrendim ki, Orient Expres yolcuları için Fransız Mimar Alxander Valley tarafından inşa edilmiş.
Şimdi geçmişteki basit asansör sistemi ile şimdinin akıllı asansörlerinin otomasyon sistemlerine hiç geçiş yapıp konuyu uzatmayayım... Diyeceğim odur ki, biz büyük torunum Ege ile asansör yapmaya karar verdik:
Gerekenler:
- Kullanılmayan karton kutu (asansör kabinimiz:)
- Makara sistemi görecek bir nesne
(biz toz toplayıcı kullandık, düz çubuk bile olabilir)
- İp
(ip bulamadık. renki yapışkan bant vardı. bantı ortadan katlayıp yapıştırınca ip gibi oldu:)
İpin bir ucunu katona yapıştırdık. Diğer ucunu toz toplayıcıya bağladık. Bizim asansör elektrik gücüyle değil Ege'nin kol gücüyle çalıyor ya daha hızlıydı tabii:) Ege ipi döndürdüp sardıkça, kutu yukarıya çıkmaya başladı. Tam tersine ipi açtıkça aşağıya indi. Tıpkı asansör gibi!
İcatlar oyunla başlar öyle değil mi:)
İcatlar oyunla başlar öyle değil mi:)