25 Şubat 2018 Pazar

Ege Ve Babannesi Gülhane Parkı'nda


Nazım Hikmet Ran şiirinde der ya,  "Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkın'da" diye, hah işte Ege ve babannesi şiirde sözü edilen o Gülhane Parkı'nda şövalyecilik oynuyor.

Ayrıcaaa... Valla torunum diye söylemiyorum,  Cem Karaca'nın şarkısı Ceviz Ağacı'nı  Ege şahane söylüyor.



14 Şubat 2018 Çarşamba

Ege Ve Gökyüzünün Masalı



- Egecim, sana daha önce gökyüzünün masalını anlatmış mıydım?
- Yooo babanne. Anlatmadın. 
- O zaman şimdi anlatayım ister misin?
- İsterim. Çok isterim.

- Bak Egecim, bir zamanlar gökyüzü,  bilmediğimiz bir nedenle yeryüzüne doğru inmeye başlamış. İnmiş... İnmiş... Gökyüzü o kadar   aşağıya inmiş ki, tüm insanlar başlarını eğerek yürümek  zorunda kalmışlar. İnsanlar, gökyüzünün kendilerini ezmesine hem çok üzülüyorlarmış, hem de, biz ne yapabiliriz ki, o koooskocaaa gökyüzü, biz küçücük insanlarız.  Elimizden bir şey gelmez ki. Sonunda ezilip gideceğiz", diyorlarmış. Hayvanlar da  bu duruma çok üzülüyormuş. Düşünsene mesela zürafa... Neredeyse başı toprakta yürüyormuş. 

Bir gün aslan ormanda dolaşırken küçücük bir serçe görmüş. Serçe sırt üstü yerde yatıyormuş. Ne yapıyormuş biliyor musun? Kürdan inceliğindeki ayaklarıyla gökyüzünü yukarıya itmeye çalışıyormuş. Aslan, serçeye ne yaptığını sormuş. Gökyüzünü itmeye çalışıyorum, demiş serçe. Aslan hem çok şaşırmış hem çok gülmüş. Ben ki koskoca aslan, gökyüzünü yukarıya itmeye cesaret edemiyorum, sen... sen... o minik ayaklarınla mı o pintiricik ayaklarınla mı gökyüzünü iteceksin... hahha... bu ne cüret! diye kükremiş. Serçe  kararlıymış. Asla korkup vazgeçmemiş. "Aslan kardeş" demiş, "ya bana yardım et, ya yoluna devam et. Ben gökyüzünü yukarıya itmeyi deneyeceğim. "

Serçeyi gören zürafa atmış kendini yere... Ayaklarını sallandırmış gökyüzüne...  O da itmeye başlamış. Aslan sen de mi zürafa kardeş, diye sorunca, zürafa demiş ki, zaten eziliyorum, niye boş durayım ki, birlikten kuvvet doğar, çekil başımdan aslan kardeş, serçe kardeşe yardım ediyorum.

Serçenin cesareti tüm dünyaya yayılmış.  Yeryüzünde yaşayan tüm insanlar ve hayvanlar sırt üstü yere yatmışlar. Hep birlikte gökyüzünü ayaklarıyla itmeye başlamışlar. Veeee... Gökyüzünü şimdiki yerine çıkarmayı başarmışlar.

İşte Egecim, bu gördüğümüz, altında rahat rahat dolaştığımız  gökyüzü var ya, o pintiricik ayaklı, minicik, serçenin cesareti sayesinde canlıları ezmekten vazgeçmiş.  Biz, özgürce dolaşmamızı o minicik bir serçenin cesaretine borçluyuz. 

Bu masalı unutma e mi Egecim. Ben küçüğüm diye düşünme, özgürlük için mücadeleden  sakın ola vazgeçme:)

10 Şubat 2018 Cumartesi

Ege İle Parmak Ucumuzdaki İlham Çalışmalarımız-Keçe Ev-


Ege bize geldiğinde, parmak ucumuzdan ilham alıp, el işi yapıyoruz. Evde bol miktarda keçe var.  Bu kez keçelerden faydalanıp  ev yapmaya karar verdik. Önce renkleri seçtik. Sonra ben cetveli tuttum Ege çizdi. Çatıyı ben, evi Ege kesti. Ben diktim, Ege yapıştırdı. Babanne ve Ege, birlikte, şahane iş çıkardık. İşte görmüş olduğunuz bu keçeden evi yaptık. 

Bu evi mimar Nergis teyzeye vereceğiz. Ofisinde duvarına assın. Tam mimar ofisine göre bir hediye değil mi:)



2 Şubat 2018 Cuma

Yürüyen Ekin Ve Babanne Tedbirleri


Minik torunum Ekin de büyüyor. Bu yaz bize geldiğinde yeni yürümeye başlamıştı. İki ayağı üzerinde durmayı becerdi ya  tut Ekin'i tutabilirsen tabi... Özgürlük kadar güzel ne olabilir ki? Oy oy oy! Kanatlanıp uçuyor... Kah burada kah kapı arkasında. Fır dönüyor... Haklı olarak her yere erişmek istiyor, her şeye dokunmak istiyor, açmak, bakmak, çıkarmak istiyor.  

Ekincim, büyüdüğünde bu fotoğraflara bakıp, babanne neden dolapları bağladın, deme olur mu? Onlar senin emniyetin içindi. Henüz ellerin minicik, kapılara sıkışmasın diye Ekincim, henüz  her nesneyi tanımıyorsun, zarar görmeyesin diye canım benim. 

Sen odalarda  rahat  rahat yürü diye, fazla eşyaların hepsini ortadan kaldırdık.  Sana meydanı boş bıraktık. Amaaaa... Ekincim, tedbiri  elden bırakmadık. Ayrıca bu kadarla kalmadık,  hiç yüksünmeden, dikkat etmen gereken her şeyi, her defasında  tek tek açıklamaya çalıştık.

- Elektrik prizlerine koruyucu taktık.
- Bitkileri ulaşamayacağı yere kaldırdık
- Pencerelere koruyucu taktık
- Tüm deterjanları ulaşamayacağın yere koyduk
-  Bozuk paralar, ilaçlar veya küçük parçalı nesneleri ortada bırakmadık
- Kova gibi kaplarda su bırakmadık
- Masa örtüsünü çekebilirsin diye kullanmadık
- Kesici aletleri kaldırdık.
- Saç kurutma makinesini fişte takılı bırakmadık 
- Takılıp düşme diye halıları kaldırdık
-  Çay, kahve gibi sıcak içecekler içerken dikkat ettik

Bu tedbirleri aldığımızda,  çok ama çok miniktin. Şimdi iyiyi  fenayı birazcıcık öğrendin:)