11 Ocak 2020 Cumartesi

Mutluluk Neydi Ki?

Geceydi. İstanbul'da turkuaz evdeydik.  Uyku zamanıydı.  Yatakta Ege ve Ekin'in ortasındaydım. Seçtikleri kitapları okumaktaydım. Ekin'in başı usulca omuzuma düştü. Ekincim masalları dinlerken uyuyuvermişti. 

Ege de uyku mahmurluğu  içerisindeydi.  Ekin'i yatağına yatırdım. Sonra pencereden dışarıya baktım. 

- Egecim,  az önce aydınlıktı. Şimdi ise karanlık. Sonra gene aydınlık olacak... Ve gündüzü gece kovalayacak.  Acayip değil mi? Bu durum sana da tuhaf gelmiyor mu? dedim.

Tatlı tatlı gülümsedi. 
- Babanne sana bunun masalını anlatayım ister misin, dedi. Şaşırdım. 

-Çok sevinirim, dedim.

Anlatmaya başladı.  Anladım. Bu benim Ege'ye anlattığım şahane bir masaldı. 

-Egecim, o kadar güzel anlatıyorsun ki, seni özlediğimde dinlemek isterim. Videoya çeksem, ne dersin? diye sordum.

-Olur, dedi. 

Daha önce babannesinden bir kaç kez dinlediği bu masalı, tam yeri geldiğinde, 
icap ettiği gibi, usulünce anlattı ya...

Nasıl söylesem size...  Mutluluk neydi ki? Yeminle, ayağım yerden kesildi. 
Sevinçten uçtum uçtum! 

Ege ve Ekin'e baktım. Şükrettim. 

Babanne olmak ne şahane bir şeydi!






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder