27 Kasım 2019 Çarşamba

Ege Ve Ekin'le Oynadığımız Oyunlar- Trafik Lambası Oyunu


Geçen hafta Amsterdam'a gittiğimde  Ege ve Ekin'le bol bol oyunlar oynadık.
- Trafik Lambası Oyunu oynamak ister misiniz? diye sordum.
- Nasıl oynanıyor babanne? dediler.
Anlattım.
-Ben trafik lambası olacağım. Sırtımı size dönerek ağacın yanında duracağım. Siz çimlerin orada duracaksınız. Ben "Yeşiiil ışıık! " diye bağıracağım. Siz koşarak bana doğru geleceksiniz. Ben "Kırmızıııı ışııık!" deyip size döndüğümde, siz hareket etmeden duracaksınız.  Kıpırdayan oyundan çıkar. Kim koşarak  sırtıma dokunursa, o trafik lambası olacak. Oyun böyle devam edecek. Ne dersiniz?
-Tamam babanne. Oynayalım, dediler. Çılgınlar gibi defalarca oynadık:)


"Yeşil ışııık! Yeşil Işııık!" diyorum.  Bana doğru koşuyorlar.


"Kırmızı ışııık!" deyip dönüyorum.  Hareket etmeden duruyorlar:)


 Neeee! Babanneyi ebelemek öyle mi?


 Yakalamaz mıyım şimdi sizi!!!!!! Kaçmaaayııınnn!


 Babanneyi ebelediler ya... Gülmekten katılıyorlar:))


2 Kasım 2019 Cumartesi

Çocuklarla Zıpır Bilmeceler- 2 -


Ege ve Ekin bilmecelere bayılıyorlar. Eğer Amsterdam'a gideceksem, hazırlık yapıyorum. Araştırıyorum. Pek çok bilmece hazırlayıp, bizimkilere soruyorum.  Daha önce de yazmıştım. (link)

- İtfaiyeciler niçin kırmızı kemer takarlar?
(Pantolonları düşmesin diye)

- Denizden kum nasıl çıkar?
(Islak)

- Alınca elimize alo deriz ilk önce...
(Telefon)

- Dışı var içi yok tekme yer suçu yok...
(Top)

- Yer altında kırmızı minare...
 (Havuç)

- Hangi tas ile su içilmez?
(Kafa tası)

- Trenler ne zaman üşür?
(Haydutlar soyunca)

Ege ve Ekin büyüdüler. Ve bu bilmeceleri şakır şakır biliyorlar. Bilmeceleri de geliştireyim dedim.... Gugılladım... Ve şahane bilmeceler buldum... Bakın şimdi...

- Biliyorsunuz avcılar nişan alırlarken tek gözlerini kapatıyorlar. Neden?
(İki gözlerini kapatırlarsa göremezler.)

- Çocuk gece yatağında yatıyormuş. Birden kalkıp koşmaya başlamış. Neden?
(Uykusu kaçmış. Uykusunu yakalıyormuş)

- Çocuk çölde  yalnızmış. Çevresinde hiiiç kimse yokmuş. Birden "goool!" sesleri ve top sesi duymaya başlamış. Ne oluyormuş?
(İn cin top oynuyormuş)

- Çocuk  çok uzun merdivende duruyormuş. Apartmanın yan duvarını sarı renge  boyayacakmış.  Bir süre önce yağmur yağdığı için merdiven ıslakmış. Ayağı kaymış ve yere düşmüş. Çocuğa hiç bir şey olmamış. Hiç bir yeri incinmemiş, kırılmamış. Neden?
(Birinci basamakta duruyormuş.)

- Kırmızı ve mavi renkte iki araba var. Kırmızı olan çok hızlı. Yarış arabası. Mavi araba ise çok eski ve çok yavaş. İkisi aynı anda hareket etmiş. Ancak bir süre sonra karşılaşıyorlar. Bu nasıl oldu?
(Arabalar aynı anda hareket etmişler. Ama ters yönde gidiyorlarmış:)

- Günde  beş on kez sakal traşıyla uğraşan bir adam varmış. Gene de sakalları çok uzunmuş. Neden?
(Berbermiş)

- Çocuk odada mahsur kalmış. Çıkamıyormuş. Duvardaki musluktan odaya su doluyormuş. Odada hiç pencere yokmuş. Demir kapı ise kilitliymiş.  Sadece odada büyük bir kova ve paspas varmış. Çocuk boğulmaktan nasıl kurtulur?
(Musluğu kapar.)