6 Eylül 2017 Çarşamba

Ekin'in Babanneye Şifa "Ce"si



Ekin'le evdeyiz. Tornumlayım ya... Elbette birlikte eğleneceğiz.

Önce kucağıma aldım. Şarkı söyledim. Müziğin ritminde dans ettik. Öyle kahkaha atarak  falan gülmüyor.  Sadece mutlu görünüyor. Fış fış kayıkçı oynadık. Sonra yerde oturduk. Ayaklarımızı açtık. Ayaklarının arasına topu fırlatıyorum. Fırlatırken:
- Heyyy, top geliyorrr! Yakala Ekinnn!" diye bağırıyorum. 
Topu tutuyor. Bana bakıyor. 
- Haydi, at bana Ekincim!" diyorum. 
Önce gözlerimin içine sonra topa bakıyor. Adeta beni kırmamak için topu bana atıyor.  Ben ne kadar çoşkulu, duygularını abartarak ifade eden çılgın bir babanneysem, Ekin bi o kadar sakin, serinkanlı bir bebek. 

-Ekincim ben sana yemek yapayım. Birlikte hapur hupur yiyelim, ne dersin? dedim. Yorumunu beklemeden  ayağa fırlayıp mutfağa yöneldim. Artık nasıl dangul dungul hareket ettiysem, dizimi mutfak girişindeki masanın demir ayağına çarpıverdim. Canım fena yandı:

- Ahhh! diye bağırdım. Sandalyeye oturdum. Hem dizimi ovuyorum, hem "ayyy! ahhh!oyyy oyyy!" diye söyleniyorum. 

Tam o anda Ekin'in sesi geldi. Baktım. Önce tülün altına giriyor. Sonra tülü çekip
- Ceeeee! diyor. Şaşırdım. Tekrar tülün altına saklandı. Sonra tülü yana çekti. Gene:
- Ceeee! dedi.  Aaaa! Yoksa beni güldürmeye mi çalışıyor?

Ekin'in "ceee" si iyi geldi. Şaşılacak şey! Dizimin "uf"u şıp diye geçiverdi:)