Ekin'i kucağıma aldım. Dizlerime oturttum.
Aylar sonra ilk kez yüz yüzeyiz. Meraklı gözlerle bana bakıyor.
Önce saçlarını okşadım. Parmaklarımı
elimden yüzüne su atıyormuş gibi hareket ettirerek ve elbette melodik bir ritm
tutturarak:
-Saçlar rüzgar... uuu...uuu...uuu diye
şarkı söylemeye başladım.
Kaşlarını elledim. Keman çalıyormuş gibi
yaparak,
-Kaşlar keman... gıy gıy gıy gıy gıy,
dedim.
Göbeğine parmak uçlarımla hafif hafif
vurdum.
-Karnı davul dum dum dum dum dum... diye
şarkıya devam ettim.
Ciddi ciddi yüzüme baktı. Biraz
bozulduğumu itiraf etmeliyim. Koskoca babannesi şekilden şekile giriyor, çocuk
gözünü kırpmadan, ağzını oynatmadan seyrediyor. Pes etmedim.
Bu kez dudağına dokundum.
-Ekin böyle gülüyor. ha ha ha ha haaa! dedim.
Yüzü milim kıpırdamadı. Gözlerimin derinine baktı. Sessizlik oldu. Bir süre karşılıklı bakıştık.Tekrar dudağına usulca dokundum. Fısıldayarak son cümleyi tekrarlamaya başladım.
-Ekin böyle gülüyor der demez, "Aduuuu!" dedi, sadece dudaklarıyla değil tüm yüzüyle gülümsedi.
İşte o anda, yüreğimden kelebekler havalanıverdi:)
Bu kez dudağına dokundum.
-Ekin böyle gülüyor. ha ha ha ha haaa! dedim.
Yüzü milim kıpırdamadı. Gözlerimin derinine baktı. Sessizlik oldu. Bir süre karşılıklı bakıştık.Tekrar dudağına usulca dokundum. Fısıldayarak son cümleyi tekrarlamaya başladım.
-Ekin böyle gülüyor der demez, "Aduuuu!" dedi, sadece dudaklarıyla değil tüm yüzüyle gülümsedi.
İşte o anda, yüreğimden kelebekler havalanıverdi:)
Yüreģinde kelebekler uçuşan tatlı ve eğlenceli babaanne. Aduuuu��������
YanıtlaSilAduuuuuuu:)
YanıtlaSil