Sanırım en
eski çocuk oyunlarından biridir, Yüzük Oyunu.
Masallarda geçtiğine göre, asırlardır oynanan bir oyun olduğunu söyleyebilirim.
Benim küçüklüğümde fincanla oynardık. Şimdi o kadar çok oyuncak çeşidi var ki,
yüzüğün gizleyebileceği her türlü fincan benzeri oyuncak veya evdeki
benzer kaplarla oynanabilir. Ege ile bir defasında, Ekin'in oyuncaklarını kullanarak oynadık. Bu oyun için en az üç
kap yeterli.
Alyansımı çıkardım. Kaplardan birinin altına koydum. Sonra
kapların yerlerini değiştirdim. Ege'ye, yüzüğün hangi kabın altında olduğunu
bulmasını söyledim. Ege önce tek tek kaplara elledi. Kaplara dokundukça yüzüme bakıp mimiklerimi izledi. İlk bir kaç seferinde, mimik yaparak bulmasına yardımcı oldum. Fakat sonraaa... Asla yardım etmedim.
Resmen dedektif Sherlock Holmes gibiydi. Ellerimi takip etti, sezgilerini dinledi, dikkatlice iz sürdü, yüksek gözlem kabiliyetini kullandı, ip uçlarını değerlendirdi, inanın hafıza sarayı denilen bellek tekniğini bile kullandığı oldu... Veeee... Fotoğraflardan anlaşıldığı gibi, her defasında şııp diye yüzüğü buldu:)
Peki ben... Ben mi? Nerdeeee! O kadar güzel gizledi ki, hiç bulamadım:)
Heey ben bu oyunu biryerden hatirliyorum:)
YanıtlaSilElbette hatırlarsın Hakancım, seninle de oynardık çünkü:)
SilMeb oyunları mı arıyorsunuz? Tıklayın: meb oyunları
YanıtlaSil